28 Nisan 2011 Perşembe

Oyunun Kuralları Değişiyor

Yeni trendler neler olacak, yeni dönemde değişen dünyanın değişen tüketim ihtiyaçlarına nasıl cevap verilebilecek, dijital pazarlama nereye gidiyor ve şirketler için neler ifade ediyor vs... Tüm bu soruların cevabını oturup bir kere daha düşünmek gerekiyor artık. İşte bu yüzden;



Değişen ekonomik koşullar nedeniyle değişmesi gereken pazarlama stratejleri de gündeme geliyor. Bu nedenle de 2010 Pazarlama Zirvesi'nin konsepti Reset, Rethink, Recreate yani yeniden başlat, yeniden düşün ve yeniden tasarla oldu. Tanyer Sönmezer (Management Centre Genel Müdürü), zirvenin sloganının bu şekilde olmasını şöyle açıklıyor: "Yeni dönem bazı alışkanlıkların unutulması gereken bir dönem. Ayağımıza dolanan, iş yapış biçimlerimizi zorlaştıran herşeyden kurtulmamız gerekiyor. Artık geleneksel mecra neredeyse yok denecek kadar az kullanılmaya başladı ve bizim mecra diye gördüğümüz şey çok sık değişiyor. Böyle olunca bireyden pay almak pazardan pay almaktan çok daha zor ve daha etkili oluyor." 

Bu dönemde markaların pazarlama uzmanlarının hangi mecralarda yer almaları gerektiği konusunda kafalarında soru işaretleri olduğuna değinen Sönmezer'e göre artık tek mecra diye bir durum söz konusu değil, herkesin hemen hemen her mecrayı kullanması gerekiyor. Küresel kriz öncesinde insanlar satın almak istediklerini alıp daha sonra taksit taksit ödeme yöntemini seçerken artık değişen piyasa koşulları nedeniyle önce paralarını biriktirip daha sonra harcama yöntemine geçiyor. Bu nedenle de Sönmezer markaları uyarıyor: "Artık markaların daha hafızada kalır işlere imza atmaları gerekiyor. Çünkü tüketici artık uzun vadede kendisine fayda sağlayacak, hem de satın alımdan sonra da faydasına devam edecek bir strateji görmek istiyor." diyor.

26 Nisan 2011 Salı

Satış Ortaklığı - Affiliate Marketing

En temel haliyle, herhangi bir ürüne sahip olmadan, başkaları tarafından satışa sunulan ürün veya hizmetlerin satışına yardımcı olarak komisyon alma işine affiliate marketing denir.


Son zamanlarda e-ticaret alanında en çok prim yapan sistemlerden birisi olmuştur, ki bu gayet doğaldır. Neden peki?


-Yukarıda da dediğim gibi herhangi bir ürün sahibi olmanıza gerek yoktur.
-Üretim için para harcamanıza gerek olmaz.
-Üreticiye ortak olmak için herhangi bir ücret ödemezsiniz, dilediğiniz ürün ve hizmetlere ortak olabilirsiniz.
-Ürün ve hizmet üzerinde hiç bir sorumluluğunuz yoktur.
-Stok, ulaşım veya vergi gibi sorunlarınız olmaz.
-Alıcıların soru veya sorunlarıyla siz ilgilenmezsiniz.
-Yüzyüze satış yapmak zorunda değilsiniz.
-Bütün dünyaya ürün ve hizmet satabilirsiniz.
-Neredeyse sıfır riskli bir iştir.
-Bir web sitesi sahibi olmanıza gerek yoktur.
-Ve işinize karışabilecek bir patron veya müdürünüz yoktur.


Peki sattığınız ürünleri almak isteyen insanları nasıl bulacaksınız? Çok kolay. Zaten siz onları değil onlar sizi bulacak. Bunu da affiliate marketing sistemi ile çalışan bir internet sitemi yardımıyla yapmanız gerekiyor. Ülkemizde ve dünyada bu sistemle e-ticaret yapan binlerce firma mevcut. Ki aklımıza ilk genel reklam aracı ise Google Adwords. Google Adwords sayesinde istediğiniz hedef kitleye yönelik, istediğiniz ülkeye, istediğiniz dilde reklamlarınızı yayınlatabilirsiniz. 


İyi kazançlar :)

24 Nisan 2011 Pazar

THY'den Başarılı Bir Viral Reklam Çalışması

Bu aralar sosyal paylaşım sitelerinde fazlasıyla paylaşılmakta olan popüler bir video bu. Bir erkek, sevgilisi için dünyanın dört bir tarafında ülkeleri geziyor, orada tanıştığı insanlarla sevgilisine evlenme teklif edebilmek için video hazırlıyor. 


Ama bu aslında evlenme teklifi için hazırlanmış bir video değil. Reklamı izlediğimizde farkettirmeden kendini gösteren Türk Hava Yolları tarafından, viral pazarlama metotları kullanılarak hazırlanmış bir reklam videosu.

Gayet başarılı bir şekilde hazırlanmış reklam videosuna özel site de hazırlanmış : http://hepsiniseninicinyaptim.tumblr.com/

16 Efsane Strateji (9-16)

9. Rekabete Yönelik Konumlandırma: Michael Porter'a göre rekabet avantajı elde edebilmek için iki alan var, bunlardan birisi "maliyet" diğeri ise "farklı konumlandırma". Rekabet avantajı elde eden, Türkiye'de en yaratıcı uygulamalardan biri Garanti Bankası'nın Shop&Miles kartı oldu. Şirket, uçuş mili ile alışveriş milini birleştiren ilk banka oldu. Bu hamlesiyle pazardaki konumunu güçlendirdi ve müşterilerin bile farkında olmadığı bir hizmeti onlara sunarak ön plana geçmiş oldu.


10. Odaklanma Değer Katıyor: Son yıllarda grupların çoğu "odaklanarak büyüme" stratejisini benimsiyor. Bu konuda Koç Holding başarılı uygulamalara imza atmış durumda. Grup, 2001 krizi sırasında bu stratejiyi benimseyerek finansal tablosuna büyük değer kattı. Şirket sayılarında önemli bir azalmaya gitti.


11. Dinamik Stratejiler Geliştirin: Genellikle bir şirket belirli bir ölçeğe ulaştıktan sonra hareket kabiliyetini ve çevikliğini kaybeder. Dinamik stratejiler geliştirerek bunun önüne geçmek mümkün. Türkiye'de Teknosa büyüdükçe cesur ve dinamik stratejiler geliştirmeyi sürdürdü. Bunu ise inovatif yönetim süreçleri, müşteriyi sürekli dinleyen operasyon yapısı ve cesur kararlar alan liderlik anlayışıyla gerçekleştirdi.


12. Çifte Senaryo Oluşturmak Gerekli: Coca-Cola, Turkuaz suyu negatif bir öngörü oluştuğu için piyasadan çekti ancak su pazarından çıkmaya hazır olmadığı için farklı bir senaryoyu plana koydu. Lokal bir su şirketini satın aldı, ismini değiştirdi. Damla markasına büyük yatırım yaptı ve su pazarında önemli bir marka yaratmayı başardı. 


13. Farklı Karlılık Modelleri Oluşturun: Müşteri merkezli bir yönetim yapısına sahip olmak bu stratejinin temel en kuralı. Akbank CepKredi ile "dünyada bir ilk" olma özelliğini kazandı ve günlerce süren ve sadece banka müşterileri tarafından yapılabilen kredi başvuru sürelerini birkaç dakikaya indirdi.


14. Savaş Stratejisi Oluşturmak: Özellikle çetin rekabetin olduğu sektörlerde görülen bir strateji biçimi. Son dönemdeki en iyi uygulayıcıları ise Vodafone ve Avea. Her iki operatör de pazar liderinden pay kapmak için çetin bir rekabete girişti. Bu uğurda karlılıklarından bile vazgeçtiler.


15. Gerçek Opsiyon Bazlı Strateji: Genellikle AR-GE takımının işin içinde bulunduğu bu stratejide anahtar kural birbirine uyumlu bir şirket portföyü oluşturmak. Esas Holding en başarılı örneklerden biri olarak gösteriliyor. Şirket kendisini dinamik ve yenilikçi bir özel sermaye yatırımcısı olarak konumlandırmış durumda.


16. Geliştirilebilir Stratejik Süreç: Ağaoğlu, 1981 yılında faaliyete başladığı yıldan bugüne önemli bir değişim geçirdi. Başlangıçta inşaat sektöründeki genel geçer kuralları uygulayan şirket görünümünden, zamanla öğrenerek ve kendini geliştirerek inşaat sektörünün önde gelen oyuncularından biri oldu.

18 Nisan 2011 Pazartesi

16 Efsane Strateji (1-8)

Bugün gene Capital dergisinin 2011/4 sayılı dergisinde gördüğüm bir yazıdan bahsetmek istiyorum.


"Bütün dünyada 1980'li yıllara Michael Porter'ın "konumlandırma stratejisi" damgasını vurdu. 90'lı yıllarda ise C.K. Prahalad ve Gary Hamel'in "Gelecek İçin Rekabet" (Competing For The Future) kitabı bir çığır açtı." diye başlıyor Şeyma Öncel Bayıksel'in yazısı. Ve 2000'li yıllara girdiğimizde ise Chan Kim ve Renee Mouborgne'nin "Mavi Okyanus Stratejisi" (Blue Ocean Strategy) ve Greame Deans, Fritz Koeger ve Stefan Zeisel'in "Birleşme Oyununu Kazanmak" (Winning The Merger Endgame) adlı kitaplarının trendleri belirlediğinden bahsediyor.


İşte bu stratejilere göre firmaların kendilerini konumlaması üzerine araştırma yapan A.T. Kearney 16 efsane stratejiyi ve bunu Türkiye'de en iyi kullanan firmaları anlatıyor:


1. Satın Alma Yeni Dönemin Gerçeği: Hangi ölçekte olursa olsun şirketlerin asıl amacı büyümek, son dönemlerde ise bunu başarmanın en etkili yollarından biri satın alma ve birleşme. Migros, Koç Holding'in çatısı altındayken milyon dolara Tansaş'ı alarak sektördeki en önemli satın almayı gerçekleştirdi.


2. Böl Birleştir Stratejisi: Yönetime damga vuran bir diğer strateji "şirketler ve süreçleri birleştirme ya da bölme yoluyla ilerlemek. Pegasus, kendi içinde birbirine yakın süreçleri birleştirerek önemli bir maliyet avantajı takalamış durumda. Tat Gıda ise, Maret, Pastavilla ve Sek Süt'ü tek bir çatı altında toplayarak karlılığını arttırmayı başardı.


3. Mavi Okyanuslar Yaratmak: Şirketlerin kendi mavi ve rekabetsiz okyanusları yaratmalarına dayanıyor. (Rekabet ortamı kırmızı okyanus olarak adlandırılır). Anadolu Ateşi, Türkiye'de modern dans gösterilerini büyük ölçekte düzenleyen ilk topluluktur. 

4. Gelecek İçin Rekabet: Gelecekte oluşacak piyasaları şimdiden anlamak, şirket kaynaklarını buna göre düzenlemek, mevcut piyasanın limitlerini zorlamak, sektörün geleceğini şekillendirmek... Karsan Türkiye'de bu stratejinin başarılı temsilcilerinden. Geleceğin taksisi olarak konumlandırdığı V1 modeli, özellikle engellilere sağladığı kolaylık ile dikkat çekiyor.




5. Değer Zincirini Yapılandırın: Temel olarak şirketin maliyet avantajı ve farklılaşma sağlaması için üretimin ilk aşamasından tüketiciye kadarki zinciri iyi yönetmesi üzerine kurulu. Türkiye'de BİM'in inovatif bir değer zinciri modeli uyguladığı hakim. Şirket, portföyünü yaklaşık 600 ürünle sınırlı tuttuğu için, tedarik zincirinde önemli bir avantaja sahip.


6. Gidişatı Mutlaka Değiştirin: 2008 yılında kurulan Markafoni, Türkiye'nin ilk lüks online alışveriş sitesi unvanını taşıyor. 


7. "Uçurumu" İnovasyonla Aşın: Ünlü yönetim gurusu Geoffrey Moore, bir ürünün tasarlayıcıları ile kullanıcıları arasında beklenti farkı olduğuna dikkat çekti, ve buna da "chasm" (uçurum) adını verdi. Bu uçurumu gidermek için pazarda beklentiyi karşılayan inovatif ürünlerin bulunması gerektiğinin de altını çizdi. Tadım'ın kuru meyve ve kuruyemişleri birleştirerek oluşturduğu müsli barlar, Türkiye'de bu stratejinin başarılı bir örneği olarak yer alıyor.




8. Büyük Düşünerek Kazan: Aslında oldukça basit... Oyunu kazanmak için şirket liderlerinin cesur ve iyi seçilmiş kararlar alması lazım. Bunun içinde büyük düşünmeleri şart. Turkcell, 17 yıldır sektörün lideri. Büyük ve iddialı kalmayı kalmayı ise cesur kararlarına borçlu.


Devamı gelecek...

13 Nisan 2011 Çarşamba

UNICEF Kirli Su (Dirty Water) Kampanyası

UNICEF bu defa dünya üzerinde temiz su bulamayanlara dikkati çekiyor ve özellikle Afrika'da susuzluk çeken veya kirli su nedeni ile hastalıklarla boğuşanlar için yardım topluyor. Kampanya kapsamında sadece kirli su veren bir su otomatı geliştirmişler ve bu kampanya sayesinde şuana kadar 1 milyon dolarlık gelir elde edilmiş. 


Makinaya 1 dolar attığınızda sıtma, kolera, tifo, dang humması, hepatit, dizanteri, salmonella veya sarı humma hastalıklarından birini seçerek, içerisinde o bakterinin olduğu izlenimini veren kirli suyunuzu alabiliyorsunuz.




Otomattan alınan her suyun karşılığı bir dolar, ve bu bir dolar, kırk gün boyunca bir çocuğa temiz su sağlıyor. Umarım kampanya amacına ulaşır.




10 Nisan 2011 Pazar

Pazarlama ve PR İçin Bloglar

Bugün David Meerman Scott tarafından yazılmış "Pazarlama ve İletişimin Yeni Kuralları" (The New Rules of Marketing&PR) isimli kitabın bazı bölümlerinden bahsetmek istiyorum.


İnternetten önce pazarlama, markalama ve reklamdan ibaretti. Fark edilmeye bağlıydı. Yek yönlüydü ve sadece ürün satmaya yönelikti. İletişim, medya ve analistler aracılığı ile yapılıyordu ve pazara doğrudan ulaşmak mümkün değildi. İnternet pazarlamanın ve iletişimin kurallarını değiştirdi. Artık hedef kitlenin duymak istediği mesajları pazarın en küçük dilimine bile ulaştırmak mümkün.


Teknoloji, kişisel ya da kurumsal görüşleri pazara sunmanın çok kolay ve etkili bir yolu olduğu için bloglar (yani orjinal adıyla Webloglar) içerik sahnesinde öne çıkmıştır. Kolay kullanımlı blog yazılımı ile herkes sadece birkaç dakika içerisinde profesyonel görünümlü bir blog yaratabilir. Pazarlama ve PR çalışanlarının pek çoğu, bloglar hakkında bilgi sahibidir ve bunların birçoğu şirketleri, ürünleri ve yöneticileri hakkında bu yeni araçta neler söylendiğini takip etmektedir. Önemli sayıda insan da pazarlama amaçlı blog yayıncılığı yapmakta ve bazıları şaşırtıcı başarılar elde etmektedir. Peki ama nasıl?


Bloglara ve blog yayıncılığına başlarken bunları kullanmanın üç farklı yolunu düşünmelisiniz:
1. Milyonlarca insanın siz, içerisinde satış yaptığınız pazar, şirketiniz ve ürünlerinizle ilgili neler söylediğini izlemek için.
2. Başka insanların bloglarına yorumlar yazarak bu konuşmalara katılmak için.
3. Kendi blogunuzu yaratıp, yazarak bu konuşmalara başlamak ve konuşmaları şekillendirmek için.


Evet şimdi denemenin tam zamanı, ne hakkında olursa olsun, ne için olursa olsun bir blog yaratmak artık çok kolay.

6 Nisan 2011 Çarşamba

Doğa İçin Çal!

"Dünyanın hali ortada. Yer küresiyle, atmosferiyle tehlike sinyalleri verip duruyor.


Küresel iklim değişikliği bir dert; seller, taşkınlar, buzulların erimesi, kıyıların denizler tarafından yutulması ihtimali, kuraklık...


Beslenme başka bir dert; besin bulanlar için GDO'lu ürünler, denetimsiz tarımsal ilaçlama, sakıncalı katkı maddeleri... Bulamayanların sorunu karmaşık değil: Sadece açlık! Enerji savaşları, temiz su savaşları... Yani gidişat iyi değil." diye başlıyor söze "Doğa İçin Çal!" ekibi. 


Agaclar.net projesi olan "Doğa İçin Çal!" çevre için ne yapabileceklerine baktılar önce. Ve doğa sorunlarının evrenselliği, doğanın insanlara mekan ve kaynak oluşuyla, müziğin evrenselliği ve insanların ortak dili oluşu arasındaki bağ projenin çıkış noktası oldu.


Ve ilk projeleri "Divane Aşık Gibi"... Agaclar.net'ten Fırat Çavaş, doğdukları iller farklı, yaşadıkları mekanlar farklı, yaşama bakış açıları farklı 45 müzisyeni, varolan gerçekleri bir kez daha hatırlatmak için bir araya getirdi. 

İlk projeden bekledikleri tepkiyi alan "Doğa İçin Çal!" ikinci projeleri "Uzun İnce Bir Yoldayım" ile çıktı karşımıza bu defa da. Ve bu sefer kadroyu da genişleterek 91 müzisyenle tamamladılar projelerini. 


Ve şimdi de üçüncü projelerine hazırlanıyorlar. Umuyoruz ki yakında izleyebiliriz. 

İşte çevre adına yapılan ve kar amacı gütmeyen projelerden biri daha... Dikkat çekmek, farkındalık yaratmak ve topluluk oluşturmak... Hepsini bir arada gerçekleştirmiş olan Agaclar.net ekibine, "Doğa İçin Çal!" ekibine teşekkür etmemiz gerekiyor sanırım.

3 Nisan 2011 Pazar

Bankacılıkda İnovasyon

Ekonomik getirisi olan gerçek dünya faaliyetlerine yeniliğin katılmasıdır inovasyon. Yani en basit tanımıyla farklı, değişik, yeni fikirler geliştirmek ve bunları uygulamaktır. Bu fikirler, daha önce çözülmemiş sorunları çözmek veya daha önceden karşılanmayan ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla geliştirilebilir. Ya da zaten var olan pek çok ürün ve hizmeti daha güzel, daha kullanışlı, daha çok insanın işine yarayacak hale getirmeyi amaçlayabilir.


Bugün tek sektör olarak ele alalım inovasyonu ve günümüzde bankaların gerçekleştirdiği inovasyon örneklerini görelim.


Nedbank: Güney Afrika'nın en büyük bankalarından birisi olan Nedbank, inovasyonu gerçekleştirirken insanların ihtiyaçlarına ve farklılaşmaya değer veriyor. Ekolojik değerleri göz önünde bulundurarak kendi pazarlamasını ve reklamını güneş enerjisinden elektrik üreten reklam panoları ile yapıyor. Ayrıca bu panolardan elde edilen elektrik ile bir okulun mutfağı için gereken enerjiyi karşılıyor. 


WoW Kredi Kartı: Günümüz popüler online bilgisayar oyunlarından olan World of Warcraft kredi kartı sunumu ile kendi pazarlamasını yapıyor. Sunduğu kredi kartlarının tasarımı size ait oluyor, ve bu kartlarla oyun üyeliği kazanabiliyorsunuz. Aynı zamanda kart üzerinden yapılan harcamalar ile puan kazanıyor ve oyunu da ücretsiz oynayabiliyorsunuz. 


Umpqua Bank: Müşterilerini yaşam tarzlarına göre segmente ederek ürün ve hizmetlerini bu tarza uygun hale getiren Amerikan bankası Umpqua Bank, gerek düzenlediği konserler ve gezilerle gerekse şube içerisinde müşterilerine ev ortamını (çocuklar için oyun alanları, loungelar gibi) yaratarak sektöründeki inovasyonu başarılı bir şekilde uyguluyor. 


ING Direct Cafe: ING Bank çalışanları, cafe ortamında banka müşterisi ile bir araya gelip ilişki kuruyor. Aynı zamanda paralarını yönetmeleri konusunda, veya tasarruf konularında düzenlenen seminerler ve toplantılarla müşterilerine danışmanlık hizmetini de veriyorlar.

prosper.com: Bankacılık sektöründe faaliyet gösteren prosper.com aslında gayet basit ama işlevi ve geri dönüşü yüksek olan bir çalışmayla inovasyon çalışmasını yapıyor. Site şöyle işliyor, krediye ihtiyacı olanlar sisteme kayıt oluyor, ihtiyaçları olan miktarı ve ödeyebilecekleri faiz oranını belirliyorlar. Bu arada parasını kredi vererek değerlendirmek isteyenlerde yatıracakları para miktarını ve aynı şekilde faiz oranlarını belirliyorlar. İnternet sitesi ise iki tarafın belirlediği kriterlere göre birbirleri ile temas kurmalarını sağlıyor. 
eLayaway: Burada ise önce öde sonra al seçeneği sunuluyor. Bir ürün almaya karar verdiniz fakat ödeyebileceğinizden emin değilsiniz veya kredi kartı kullanmak istemiyorsunuz. İşte bu sitede istediğiniz ürünü seçiyor ve taksit seçeneklerinizi belirliyorsunuz. Ödemelerinizi tamamladığınızda ise ürünü alabiliyorsunuz. Eğer ödemede sıkıntı yaşar ve ücreti yatıramazsanız, o zamana kadar yaptığınız ödemeleri geri alabiliyorsunuz.

Vodafone Fikir Yıldızları & All Stars



Dünyanın sayılı iletişim markalarından Vodafone aslında çoğu telekomünikasyon şirketinin yaptığı bir şeyi yapıyor bu günlerde. Üniversite öğrencileri ve yeni mezunlar için "Fikir Yıldızları" projesiyle karşımıza çıkıyor, genç yeteneklerin telekomünikasyon sektörünün hızlı, rekabetçi, eğlenceli ve limitleri zorlayan dünyasına adım atmasını ve global bir firmada eşsiz deneyim fırsatıyla potansiyellerini keşfetmelerine olanak sağlıyor.


Kısaca programları anlatayım ben.




1. Seçenek: "Parlak Fikir Kategorisi": Bu yarışma ile geleceğim mobil dünyasını şekillendirmeye aday üniversite öğrencilerine kendilerini ve yeteneklerini gösterebilecekleri fırsatlar sunuyor. İki yada üç kişilik takımlar oluşturarak mobil uygulama fikirlerinle yarışmaya katılarak ödüllerini kazanabilirsin.


2. Seçenek: "Android Uygulama Kategorisi": İki yada üç kişilik grubunu kurarak Android uygulamanı geliştir ve teknoloji dünyasına erkenden adım at. Mobil uygulamaları bu kategoride Android platformunda geliştirmelisiniz yalnız.




3. Seçenek: "Vodafone Discover All Stars Genç Yetenek Programı": Temmuz- Eylül ayları süresince gerçek bir proje üzerinde çalışarak Vodafone tecrübesini ve sonrasında yarı zamanlı olarak devam etmek isteyen üniversite 3. sınıf öğrencilerine yönelik program.


4. Seçenek: "Vodafone All Stars Yeni Mezun Programı": Üniversitelerin lisans veya yüksek lisans programlarından yeni mezun olacak veya en fazla 1 yıl iş tecrübesi bulunan gençlere yönelik, iş fırsatı sunmayı hedefleyen program.


Ayrıntılı bilgi ve başvuru koşulları için : http://www.fikiryildizlari.com/

2 Nisan 2011 Cumartesi

PESTEL Analiz

Çoğu arkadaşlarımın yakında mid-term leri var, bende yardımcı olabilmesi için bugün PESTEL analizi açıklamaya karar verdim.


PESTEL analiz pazarlamada kullanılan dışarıdaki etkileşimlere bakılan yapılan, uygulanan bir analiz çeşididir. Maddelerine ayırdığımızda;
Political (politik)
Economical (ekonomik)
Socio-cultural (sosyo-kültürel)
Technological (teknolojik)
Environmental (çevresel)
Legal (yasal)
yönlerden dış çevreyi inceler.


POLITICAL: Politik yönden bakarsak dikkat etmemiz gereken ve PESTEL'i ilgilendiren şeyler;
  - Vergi sistemi,
  - Hükümet politikaları ve asıl önemli olan politikaların ve durumun stabil olması,
  - Mevcut hükümetin durumu,
  - Devletin müdahalesi,
  - Uluslararası ikili ilişkiler ve tutumlar.
  (Örnekle açıklamam gerekirse; KKTC'de iş yapıyorsunuz ve mecburen dışarıdan mal siparişi veriyorsunuz. Çoğu ülkeden direk alışveriş yapamadığınız için, mallarınız önce TR'ye ardından size ulaşıyor, bu durumda ödemeniz gereken vergiler değişiyor. Bunların nedeni hükümet politikaları doğrultusunda vergi sistemidir. PESTEL'de politik yönden değerlendirilebilir.)


ECONOMICAL: Ekonomik yönden bakarsak dikkat etmemiz gereken ve PESTEL'i ilgilendiren şeyler;
  - Dünyadaki ekonomik durum,
  - Ticari döngüler,
  - Enflasyon değişim oranları,
  - Ekonomik büyüme, GDP, GNP,
  - Faiz oranları,
  - Para ve kredi kaynakları,
  - İş gücü mevcudiyeti.

SOCIO-CULTURAL: Sosyo-kültürel yönden bakarsak dikkat etmemiz gereken ve PESTEL'i ilgilendiren şeyler;
  - Çevreye olan hassasiyet,
  - Tüketici eğilimleri,
  - Yeni ihtiyaç ve istekler,
  - Toplumdaki etik değerler.
  (Burada gene bir örnek paylaşmak istiyorum aklımda kalan. Önceden insanlar bayramlarda büyüklerinin yanlarına giderlerken, günümüzde kendi hayatlarından biraz sıyrılıp tatile farklı yerler görmeye gidiyorlar, bu zamanla değişen toplumun eğilimini gösteriyor, sosyo-kültürel bir etken olarak da PESTEL örneğinde yer alıyor.)


TECHNOLOGICAL: Teknolojik yönden bakarsak dikkat etmemiz gereken ve PESTEL'i ilgilen şeyler;
  - IT kullanım yaygınlığı,
  - Yeni ürünler, inovasyon
  - Enerji kaynaklarını kullanabilirlik,
  - Alternatif ve yeni teknolojiler,
  - Teknoloji altyapısı,
  - Hükümet, endüstri ve üniversitelerin ARGE harcamaları.


ENVIRONMENTAL: Çevresel yönden bakarsak maddelere değinmeden kısa bir örnekle açıklamak istiyorum durumu. Geçen günlerde Greenpeace, WWF gibi çevresel örgütlerden bahsetmiştim. İşte PESTEL için sormam gereken soru; bunların benim işim üzerinde etkisi var mı? Eski konularımdan birinde Greenpeace'in reklam kampanyaları ile Nestle KitKat karşıtı kampanyasını paylaşmıştım, işte tam da bu konu.


Legal: Adından anlaşılacağı gibi yasalarla ilgili olan her şey diyebilirim. Mesela; ayrımcılık yasası, müşteri hakları yasası, ticaret kanunları...


Şimdilik aklıma gelenler bu kadar, fakat kolilerim elime ulaştığında daha detaylı bir şekilde açıklayabilirim dileyenlere :)